Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir TV programında hava savunma sistemlerine dair açıklamalarda bulunan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir şu anda HİSAR A+ ve HİSAR O+ yaklaşık 20 km’ye kadar bir önleme zarfının mevcut olduğunu, SİPER’e giden yolda 70 ve 100 km civarında bir önleme zarfı oluşturulacağını ve ondan sonra ise S-400 ayarında bir sisteme doğru yavaş yavaş yaklaşıldığını ifade etti. Demir, SİPER’i 2023 bitmeden hizmete alacaklarını söylerken 5 yıl içinde bu kademeleri doldurarak ihtiyacı karşılayan alan kapasitesi yükseltilmiş tam donanımlı bir savunma sistemi hedeflediklerini de dile getirdi.
Savunma Sanayii Başkanı’nın açıklamaları hakkında milliyet.com.tr internet sitesine değerlendirmelerde bulunan Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar; “HSS’lerin hayati bir rol oynadığı görüldü. O yüzden Türkiye büyük bir konsantrasyonla hem derinlikte kademeli olarak hem de irtifada katmanlı olarak hava savunma sistemlerini geliştirme eğilimi içerisinde. Alçak, orta ve yüksek irtifa hususunda SİPER’e çok iş düşüyor.” değerlendirmesini yaptı.
Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz ise; “2016’dan günümüze geldiğimizde KORKUT, HİSAR-A+ hizmete girmiş durumda. SUNGUR’un pilot teslimlerinin bu sene yapılması bekleniyor. Gelecek sene HİSAR-O+’nın hizmete girmesi bekleniyor ve yine kısa sürede HİSAR’ın aktif radar arayıcı başlıklı versiyonu orta menzilde hizmete girmesi bekleniyor. 2023’e kadar da SİPER kapsamında öncelikli olarak uzun menzilli bir hava savunma sisteminin 100 km’ye kadar etkili menzili ve 20 km’nin üzerinde etkili irtifası olacak füzesiyle birlikte ilk kez envantere girmesi bekleniyor. Ayrıca bizim Erken İhbar Radar Sistemi (EİRS) dediğimiz sistem ile ilk defa balistik füze tespit edebilecek milli bir radarı envanterimize almış olacağız. 5 sene öncesine kadar Türkiye’de yerli ve milli hava savunma sistemleri yoktu. İthal sistemlere bağımlıydık. Bunların hepsi (uçak, helikopter, füze, seyir füzesi vb.) engellemek amaçlı olduğundan ve bizim de güvenlik politikalarımızı bağımsız ilerletebilmemiz için bu mühimmatların kendi üretimimiz olması önemli.” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.