Muharebede İletişimin Önemi

7 Dk. Okuma Süresi

Savaş esnasında mutlaka dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri iletişimdir. Günümüzde iletişim cihazları çok gelişmiştir. Bunlardan en önemlisi, radyo sinyallerinin dar banttan-geniş bant tipine geçmesidir. “Dar Bant” tipine sahip bir frekansı, gökyüzünde seyir eden uçak bile kesebilir. Lakin Geniş Bantta böyle bir sorun yoktur. Hatta Endüstri 4.0 ile Ultra Geniş Bant sistemine geçilecek ve sınırsız mesafede kesintisiz iletişim sağlanacaktır. Peki bunun muharebedeki bağlantısı nedir?

Öncelikle asker operasyona çıktığında yalnız kalmaktan korkar. Yem olmamak için sürüden ayrı kalmak istemez. Bu nedenle aralarında sürekli “durum raporu” denilen istihbarat servisi sağlanır. Bu sayede asker daha bir güven içinde bulunur ve çatışmaya konsantre olması kolaylaşır.

Bundan da önemlisi iletişim, istihbarat için çok önemlidir. Savaşta güncel bir istihbarat kadar tatlı bir şey yoktur. Çünkü, bu sayede aldatmacalar uygular ve dolaylı taktikler kullanabilirsiniz. Buna en yakın örnek; Azerbaycan’ın elindeki eski Antonov An-2 uçaklarını insansız uçabilecek hale getirmesi ve bu sayede Ermeni hava savunma sistemlerinin yerlerini teşhis etmesidir. An-2 ve Azerbaycan istihbaratının arasındaki iletişim sonucunda insan kaybı olmaksızın keşif görevi icra edilebilmektedir.

Güçlü bir istihbarata sahip olmadan dolaylı saldırı metotlarını ve beşinci kol faaliyetlerini kullanamayız. Kimi stratejistlere göre yeterince istihbarat sağlanmazsa hiç savaşa girilmemelidir. İstihbaratın sağlanabilmesi yalnızca iletişim ile mümkündür. Bir noktadaki verinin, başka bir noktaya güvenle aktarılabilmesi ile tarihte nice cepheler kazanılmıştır.

İletişim eksikliği sebebiyle, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında “Kocatepe” isimli muhribimizi kendi savaş uçaklarımız ile yanlışlıkla vurarak batırdığımız unutulmamalıdır. Hadiseyi bizzat harekatta görev almış Pilot Zeki Kılıç’ın cümleleri ile aktaralım:

“Ankara Mürted Üssü’nde kol komutanı idim. Birliklerimiz 20 Temmuz’da Kıbrıs’a çıkmıştı, 21 Temmuz’da da çıkarma devam ediyordu. O sabah bize haber verildi. Düşman gemilerinden oluşan bir konvoy Baf’a doğru yol alıyor. Biz o bölgeyi harp sahası ilan etmiştik. Dost ve düşman hiçbir gemi oraya giremezdi. Uçaklarımıza gemilere karşı kullanılacak özel mermi ve bombalar yüklendi ve öğle saatlerinde konvoyu vurmak üzere havalandık... Bize savaş harekat merkezinden emir verilmişti Baf Limanı’nda gördüğünüz bütün yüzer cisimleri batırın diye. Ama gemilere irtibat subayı verilmemiş… Baf’a doğru havalandık. Ankara’dan Baf 24 dakika sürüyor. İşte olaylar burada başlıyor. Baf’ın hemen yakınında üç savaş gemisi vardı. Gözlerimizle gördük onları orada. Limanın neredeyse içindeler. Bize uçaksavar ateşi açtılar. Çevremizde filmlerde falan gördüğümüz şarapnel parçaları tıkır tıkır dolaşıyordu. Onların arasından dalıyorduk. Gemilere roket taarruzu yaptık, sonra top taarruzuna geçtik… Sonra biz bu gemilerde Türk Bayrağı olduğunu gördük. Ama bize hiç kimse bunlar Türk gemisidir, ateş etmeyin demedi. Cephanemiz bitmiş, yakıtımız azalmıştı ve dönüşe geçtik. Ama son anda Türk Bayrağı’nı ve panosunu gemilerde gördüğümüz için, içimizde bir burukluk oluşmuştu. Kendi kendimize acaba diye soruyorduk ama bir yandan da harp sahası ilan edilen o bölgede bizim gemilerimizin olmayacağını düşünüyorduk. Savaş gemilerimizle uçaklarımız arasında telsiz bağlantısı yoktu…

Aynı zamanda dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Emin Alpkaya mevzuya ilişkin şunları söylemiştir: “Kendilerine yirmi defa sordum, ilk taarruz sırasında pilotlarımızın bu gemilerde Türk Bayrağı ve panosu gördüklerini söyledim. O bölgede kesinlikle Türk gemisi olmadığını ve bunun bir Yunan aldatmacası olduğunu söylediler. Ayrıca bu cevabı bize vermeleri tam üç saat sürdü ve bu süre içerisinde zaten olan oldu…

Günümüzde muharip tüm platformlar birbirleriyle iletişim halindedir.

Link 16 veya “Joint Tactical Information Distribution System” (Müşterek Taktik Bilgi Dağıtım Sistemi), Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri arasında taktiksel veriler sağlayan gerçek zamanlı bir veri bağlantı biçimidir. Bu standart NATO içinde kullanılmak üzere ABD tarafından geliştirildi. Elbette Türkiye tarafından da aktif olarak uzun yıllardır kullanılmaktadır.

Aynı zamanda, çeşitli platformları bu sistemler ile donatmak isteyen güvenilir, NATO dışı üçüncü ülkeler tarafından da sıkı güvenlik gereksinimleri altında bu veri iletimi biçimi kullanılmasına müsaade edilmektedir.

Günümüzde Link 22 geliştirilmektedir. Çağın gerisinde kalmış Link 11 sisteminin yerini alacak olup, Link 16’nın tamamlayıcısı olarak ortak çalışacaktır.

GENESİS, ADVENT, KEMENT

Ülkemizde yerli olarak savaş sahasında platformlarımızın birbirleriyle güvenli iletişimini ve koordinasyonunu sağlamak için geliştirilmiş savaş yönetim sistemleri bulunmaktadır. Bunlar:

METEKSAN tarafından geliştirilen KEMENT Projesi, milli akıllı mühimmatlarda ve seyir füzelerinde kullanılmak üzere veri link terminali geliştirilmesine yönelik önemli bir projedir. KEMENT Projesi ile keşif yapacak, gözetleyecek ve tehdit takip etmek için hava-hava ve hava-yer sistemleri arasında noktadan çok noktaya veriyi/görüntüyü aktarabilecek yetkinlikte bir veri link terminali geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Böylelikle ağ temelli harekâtın temelini oluşturan durumsal farkındalık yaratılacak. Karar vericilerin ağa dâhil olan tüm kaynaklardan gelen verileri değerlendirerek en uygun harekâtın planlanması ve hayata geçirilmesi mümkün olacak. KEMENT Projesi kapsamında geliştirilen veri bağı terminallerinin öncelikli olarak seyir füzelerinde (SOM, ATMACA, GEZGİN) ve F-16 uçaklarında kullanılması planlanıyor.

HAVELSAN tarafından geliştirilen GENESİS (Gemi Entegre Savaş İdare Sistemi Projesi) ile Türkiye’nin ilk savaş yönetim sistemi başarıyla geliştirilmiştir. 1999 yılında Türk Deniz Kuvvetleri tarafından harekat ihtiyaçları paralelinde, gelişmiş savaş yönetim sistemi üretimi projesi başlatılmış ve proje GENESİS olarak adlandırılmıştır. GENESİS Savaş Sisteminin bütün yazılım ve donanımları Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı tarafından dizayn edilmiş ve patenti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adına alınmıştır. Geliştirilen sistem milli sanayiye aktarılmıştır. Otomatik Hedef Tespit ve Takip Sistemiyle, mevcut tüm keşif gözetleme radarları için Entegre Otomatik Radar Tespit, Takip ve Veri Birleştirme Sistemi yeteneği kazanılmıştır. GENESİS Savaş Yönetim Sistemi Gabya sınıfı fırkateynlerimizde kullanılmaktadır.

GENESİS SYS’den elde edilen bilgi birikimi ve tecrübeler neticesinde, yeni nesil bir savaş yönetim sistemi geliştirilmiştir. ADVENT (Ağ Destekli Veri Entegre Savaş Yönetim Sistemi) ADA sınıfı korvetlerimizin sonuncusu olan TCG Kınalıada’ya (F-514) başarıyla entegre edilmiştir. Aynı zamanda TCG Anadolu (L-400) LHD gemimiz ile Pakistan’a satılan 4 adet ADA sınıfı korvetlerimizde kullanılacaktır. ADVENT SYS, dünyanın en iyileri arasında gösterilmektedir.

Bu Yazıyı Paylaş
Takip et:
Turkish Defence Agency Genel Yayın Yönetmeni. Havacılık tutkunu.
Yorum yap

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version