İnsansız Savaş Uçakları Dosyası

13 Dk. Okuma Süresi
 

İnsansız Hava Savaş Aracı veya İnsansız Savaş Uçağı olarak Türkçeleştirebileceğimiz UCAV (Unmanned Combat Aerial Vehicle) bildiğimiz küçük ve orta İHA sistemlerinden daha farklıdır. İnsansız savaş uçakları, küçük ve orta sınıftaki insansız hava araçlarından(ANKA, Bayraktar TB-2, MQ-1 Predator, Heron vs.) daha fazla yük taşıma kapasitesine, daha büyük boyuta, daha yüksek hıza ve daha iyi manevra yeteneğine sahiptir. Aynı zamanda stealth olarak tasarlanırlar. Yani tam manasıyla bir savaş uçağı olarak geliştirilmekteler ve gelecekte dünyadaki hava kuvvetlerinin vurucu gücünü oluşturacaklardır. Günümüzde insansız hava sistemleri daha çok keşif-gözlem ve hafif taarruz görevlerinde kullanılmasına karşın, insansız savaş uçakları yani UCAV’lar neredeyse her türlü hava-kara ve hava-hava görevini yerine getirebilecektir.

 
Peki insansız savaş uçaklarının insanlı savaş uçaklarına göre avantajları neler?
 
1- Muazzam manevra yeteneği
Savaş uçağı pilotları G kuvvetinden çok ciddi etkilenmektedir. Bu sebeple uçağın manevra kabiliyeti olumsuz etkileniyor. Uçak çok daha keskin ve art arda manevralar yapabilecekken insan buna dayanamıyor. İnsansız uçaklarda ise böyle bir problem yok.
 
2- Muharebede can kaybı gerçekleşmemesi
Kaza ve savaş durumunda insansız savaş uçağında tek kayıp maddiyat olacak. Toplum morali bozulmayacak.
 
3- Düşük personel maliyeti
İnsanlı uçağı uçuracak pilotun yetiştirilmesi oldukça maliyetli. Bunun yerine daha az maliyetle insansız uçak pilotu/operatörü yetiştirilebilir.
 
Şimdi dünyadaki önemli insansız savaş uçaklarına bakalım:

1) Northrop Grumman X-47B (ABD)


Amerikan donanması için geliştirilen X-47B ilk uçuşunu 2011 yılında gerçekleştirdi. Bazı F-15 ve F-16 modellerini de uçuran Pratt Whitney F100 motorunun özelleştirilmiş bir versiyonunu kullanmaktadır(F100-220U). Uçağın boş ağırlığı ise 6.350 kilogramdır. Saatte 500-1000km aralığında hıza sahip olsa da kolaylıkla süpersonik hale getirilecektir. Henüz iki adet üretilmiş insansız uçağın dikkat çekici bir yeteneği ise havadan yakıt ikmali yapabilmesi.

Havadan yakıt ikmali gerçekleştiren bir X-47B
Uçak gemisine iniş yapmış X-47B

X-47B, öncülü “X-47A Pegasus” üzerinden geliştirilmiştir. DARPA’nın J-UCAS(Joint Unmanned Combat Air Systems/Ortak İnsansız Muhabere Hava Sistemi) projesi kapsamında projeye katılan iki firmadan biri Northrop Grumman X-47’yi, diğer firma Boeing ise X-45’i geliştirdi. Ancak Boeing devlet desteği ile X-45’i geliştiriken, Northrop Grumman X-47A’yı kendi bütçesinden finanse ederek geliştirdi. Donanma için ihaleyi X-47B kazansa da ABD hava kuvvetleri ihtiyacı için Boeing’e para aktarmaya devam etti ve projeyi devam ettirmesini istedi. X-47A 2003 yılında ilk uçuşunu gerçekleştirmiş olup, yaklaşık 1.740 kilogram boş ağırlığa sahipti.

 

 

 

 

2) Boeing X-45 (ABD)
 
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere J-UCAS projesi kapsamında geliştirilen Boeing X-45A ilk uçuşunu 2002 yılında gerçekleştirmiştir. Honeywell F-124-GA-100 motorundan gücünü alan uçağın boş ağırlığı 3.630 kilogramdır. Kardeşi X-47A gibi iki adet üretilen X-45A, biri Ohio ve biri de Washington D.C.’de askeri müzede sergilenmektedir. 

 

Gövde içi silah istasyonu açık vaziyette bir X-45A
2003 yılında DARPA, Boeing’den hem hava kuvvetleri hem de deniz kuvvetlerinde kullanabileceği, daha büyük ve daha fazla yük taşıyabilen bir “X-45B” modelini üretmesini istedi. Daha fazla yakıt kapasitesi ve menzile sahip olan X-45B, Boeing’in isteği üzerine “X-45C” olarak adlandırıldı.
Boeing X-45C
Boeing 2007-2008 yıllarından itibaren X-45C prototipi üzerinden Phantom Ray isimli yeni bir model geliştirdi. Aslında X-45C’den motoru hariç çok bir farkı olmamasına rağmen otoriteler tarafından yeni bir sistem gibi lanse ediliyor.
 
3) Boeing Phantom Ray (ABD)
 
İlk uçuşunu 2011 yılında gerçekleştiren Phantom Ray, General Electric F404-GE-102D afterburner olmayan motoru kullanmaktadır. ABD’de X-47B ile birlikte en gelişmiş insansız sistem Phantom Ray’dir. Yaklaşık 2.040 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesine sahip ve saatte 1020 kilometre maksimum hıza ulaşabildiği söyleniyor.
F-15E, F/A-18 ve Phantom Ray yan yana

4) Northrop Grumman RQ-180 (ABD)


RQ-180 hakkında henüz çok az bilgi bulunsa da medyada dolaşan bilgileri sizlere aktaralım. Resmi olarak yayınlanan hiçbir fotoğraf veya görsel bulunmasa da bazı resmi görevliler 2013 yılında böyle bir projenin varlığını kabul etmiştir. 1999 Yılında SR-71 Blackbird uçaklarının emekli edilmesiyle ABD, istihbarat amacıyla gelişmiş hava savunma sistemleriyle korunan düşman hava sahasına girmekten mahrum kaldı. Bu tarz istihbarat amaçlı yapılan sistem hem çok hızlı, hem çok yüksek irtifalarda uçuş gerçekleştirebilen hem de radar görünürlüğü son derece düşük olmalıydı. İşte RQ-180’in böyle bir sistem olduğu düşünülüyor. Proje son derece gizli şekilde ilerlediği için çok az bilgi bulunuyor. 


Northrop Grumman’ın 2008 yılında projeyi geliştirme için sözleşmeyi aldığı ve 2013 yılında ciddi çalışmalara başladığı düşünülüyor. Projenin varlığı dolayısıyla ABD Hava Kuvvetleri’nin daha fazla MQ-1 Predator ve MQ-9 Reaper sistemi satın almak istemediği düşünülüyor. Bunların dışında RQ-180’in güçlü bir elektronik harp kabiliyeti olduğu, 40 metre kanat açıklığına ve RQ-4 Global Hawk ile benzer ağırlıkta ve benzer menzile sahip olduğu tahmin ediliyor. Uçak hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz en güncel ve güvenilir kaynak olarak şuraya bakabilirsiniz: https://aviationweek.com/missile-defense/usaf-unit-moves-reveal-clues-rq-180-ops-debut

40 Metre kanat açıklığı ve 6.700 KG boş ağırlığı ile Global Hawk

5) BAE Systems Taranis (Birleşik Krallık)


Sadece 1 adet teknoloji demosu olarak üretilmiş ve geliştirilmeye devam eden Taranis 2010 yılında tanıtıldı. İlk uçuşunu da 2013 yılında gerçekleştirdi. Uçağın temel görevleri sürekli gözetleme, hedefleri işaretleme, istihbarat toplama, rakipleri caydırma ve düşman bölgelerinde taciz gerçekleştirme olarak planlandı. İnsansız uçağın yapımında BAE Systems’in dışında Rolls Royce, General Electric ve QinetiQ firmaları yer aldı. Ek olarak tabii ki pek çok irili ufaklı İngiliz firması da parça desteği sağladı.

 
Taranis’in 2013 yılında gerçekleştirdiği ilk uçuşunu aşağıdan izleyebilirsiniz:
 
Uçak “Taranis” adını Kelt mitolojisindeki yıldırım tanrısından almıştır. Projenin maliyetinin 200 milyon sterlinin(260 milyon dolar~/1 milyar 490 milyon lira~) üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Maksimum hızı ise saatte 1.100 kilometredir.

6) Dassault nEUROn (Fransa)

 


nEUROn, Fransız şirketi Dassault Aviation liderliğinde, uluslararası işbirliği ile geliştirilen deneysel bir insansız savaş aracıdır. Bu projeye dahil olan ülkeler arasında Fransa, Yunanistan, İtalya, İspanya, İsveç ve İsviçre bulunmaktadır. Projenin hedeflerinden biri de Avrupa ülkelerini insansız hava sistemlerinde tecrübe edinmelerini sağlamaktır. nEUROn’un birim maliyetinin ise 25 milyon euro olduğu söyleniyor.

 
Uçağın teknik özelliklerine değinelim. İlk uçuşunu 2012 yılında gerçekleştiren nEUROn, 4.900 kilogram boş ağırlığa sahiptir. Gücünü ise yaklaşık 9.000 lbf güce sahip Rolls Royce Turbomeca Adour turbofan motorundan almaktadır(İngilizlerin Taranis uçağında da bu motor kullanılıyor). Uçağın uzunluğu 9.5 metre, kanat genişliği ise 12.5 metre uzunluğunda ve maksimum hızı da 980 km/saat.
 

 

 

2014 Yılında İngiliz hükumeti ile Fransız hükumeti “Future Combat Air System” konusunda bazı anlaşmalar sağladı. Yani Taranis ve nEUROn’u ortak bir projede görebiliriz. 

nEUROn’a nozzle yerleştirilirken bir fotoğraf

Batı bloğunu tamamladığımıza göre şimdi doğu bloğuna geçebiliriz…

 
7) Mikoyan Skat (Rusya)

















2005 Yılında Mikoyan firması tarafından geliştirilmeye başlanan Skat, MAKS 2007 fuarında mock-up yani bire bir maketiyle boy gösterdi. Proje 2012 yılına gelindiğinde durduruldu ve Rusya Savunma Bakanlığı’nın emriyle 2013 yılında Sukhoi, Strike UCAV projesinin baş geliştiricisi oldu. Mikoyan’da Skat projesinde çalışan mühendisler de Sukhoi tarafında çalışmaya devam ettiler. Yani Skat, yoluna S-70 Okhotnik olarak devam etti diyebiliriz.

 


8) Sukhoi S-70 Okhotnik-B (Rusya)

İlk uçuşunu daha yeni Ağustos 2019’da gerçekleştiren Sukhoi S-70 Okhotnik-B, Rusya’nın planlarına göre Su-57 ile beraber görev yapabilecek şekilde geliştiriliyor. Rusya bu uçağı “Deep Strike” yani derin taarruz maksatlı kullanmayı planlamaktadır. Uçağın en dikkat çekici özelliği ise maksimum 20 ton kalkış ağırlığına ve 20 metre kanat açıklığına sahip olması. Hatta Sukhoi bu uçağı 6. Nesil savaş uçağı adı altında geliştirmekte. Uçakta motor olarak Saturn AL-31F veya 41F turbofan serisinden biri kullanılmakta.

Su-57 ve S-70 Okhotnik-B Kol Uçuşunda

Uçakta diğer bütün insansız savaş uçaklarında olduğu gibi iki adet gövde içi mühimmat bölmesi yer alıyor ve Rusya Okhotnik-B’yi 2021-2022 gibi envantere almayı planlıyor.

Sukhoi S-70 Okhotnik-B İlk Uçuşu

Okhotnik’in uydudan çekilmiş aşağıdaki görüntüsünden ebat kıyası yapabilirsiniz:

 
9) DRDO Aura/Ghatak (Hindistan)

Hindistan’ın başlattığı Aura/Ghatak projesi henüz tasarım aşamasında olduğundan ötürü paylaşılan çok görsel bulunmuyor. Aslında uçağın asıl ismi Ghatak olacak ancak pek çok kaynakta Aura şeklinde de geçiyor. Aura “Autonomous Unmanned Research Aircraft”, projenin genel adıdır, tıpkı bizdeki MMU gibi. 2024-2025 gibi ilk uçuşunu gerçekleştirmesi beklenen Aura, DRDO yükleniciliğinde geliştiriliyor. 

 
DRDO’nun açılımı “Defence Research and Development Organisation” yani “Savunma Araştırma ve Geliştirme Kurumu”dur. Anlaşılacağı üzere Hindistan savunma bakanlığına bağlı bir kurum olan DRDO insansız araçlar ve drone konusunda tecrübelidir. Ürettiği bazı insansız araçlara DRDO Rustom ve DRDO Abhyas örnek olarak verilebilir. Ghatak hakkında henüz çok bilgi olmadığı için burada Hindistan sayfasını bitiriyoruz.
DRDO Rustom 2

10) Gongji-11/GJ-11 Sharp Sword (Çin)


Bu yıl (2019) Çin’in 70. kuruluş yıl dönümü kutlamalarında ortaya çıkan GJ-11 Sharp Sword, Çin tarafından çok iyi şekilde gizlenerek geliştirildi. Bugün dahi uçak hakkında birkaç fotoğraf ve söylentiler dışında çok bilgi yok. 2020 başlarında uçağın envantere girmesinin planlandığı söyleniyor. Uçak yaklaşık 10 metre uzunluğa ve 14 metre kanat açıklığına sahip. Gövde içi mühimmat taşıma kapasitesinin ise toplam 2 ton olduğu söyleniyor. Uçak gücünü ise Guizhou WS-13 artyakıcısız turbofan motordan almakta. Bu motor aynı zamanda JF-17 Thunder’ı uçurmaktadır.

 

 

Sharp Sword Taksi Testlerine Ait Bir Video

Çin’in bu uçak dışında geliştirdiği ikinci bir insansız uçak da var: CASC CH-7

11) CASC CH-7 (Çin)

Yaklaşık 920 km/saat hıza çıkması planlanan CH-7’nin henüz ilk uçuşunu gerçekleştirmediği, ancak çok yakın bir zamanda uçuşa çıkacağı söyleniyor.

 
Peki Gelecekte İnsansız Uçaklar Ne Olacak?
Günümüzde kabiliyetleri bakımından savaş uçaklarının tam olarak yerini alamayacak olsalar da gelecekte tıpkı F-22 veya F-16 gibi uçakların görevlerinin tamamını çok daha iyi şekilde yerine getirebilecek kabiliyete erişeceklerdir. Şu an sadece hava-kara ve istihbarat odaklı geliştiriliyorlar. Ancak Hava-hava ve ağır bombardıman türevleri de çıkacaktır. Örneğin B-52 ağır bombardıman uçağının insansız konsept(hayali) tasarımı aşağıda yer alıyor. 
 
Sonuç:

Türkiye olarak insansız jet araçlarına daha fazla önem vermeliyiz. Bunun için şimdiden tıpkı Fransa, Hindistan ve İngiltere gibi insansız avcı-bombardıman konsept çalışmalarına başlamalıyız ki gelecekte tam zamanında meyvesini yiyelim. Artık bu tarz projeleri gerçekleştirebilecek bilgi birikimi ve tecrübeye sahibiz. Bugün TF-X projemizin takvimini çekebildiğimiz kadar öne çekmeye çalışıyoruz. Bu konuda dünya arenasında yaşadığımız sıkıntılar malumunuz. 6. Nesil savaş uçağında ve insansız jetlerde böyle bir zaman sıkıntısı ve sıkışıklık yaşamamak için şimdiden en azından “teknoloji demosu” olarak çalışmalara başlanılmalıdır. Aslına bakarsanız ülkemizin süpersonik/yüksek subsonik iki adet İHA çalışması var ve birkaç yıl içinde ete kemiğe bürünecek: BAYKAR MİUS ve TUSAŞ GÖKSUNGUR


Ancak bu iki projemiz de çok yüksek ihtimalle yukarıda saydığımız uçaklara kıyasla düşük manevra yeteneğine ve düşük silah taşıma kapasitesine sahip olacak gibi duruyor. MİUS ve GÖKSUNGUR sınıfına göre gayet iyi ve iş görecek projeler ancak dediğimiz gibi bize hem tonaj olarak hem elektronik harp, hem hız hem de manevra kabiliyeti olarak en üst sınırları zorlayabileceğimiz, pek çok şirketimizin ortak çalışacağı bir insansız proje gerekiyor.

(Görsel Farazidir)

Bu Yazıyı Paylaş
Takip et:
Turkish Defence Agency Genel Yayın Yönetmeni. Havacılık tutkunu.
Yorum yap

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version