Mavi Vatanımızın Çelik Kılıcı ATMACA Gemisavar Füzemiz, TCG KINALIADA korvetinden ateşlenerek ilk kez canlı bir hedefi başarıyla imha etti. Bu atış, son teknoloji sistemleri içinde barındıran ilk milli gemisavar füzemiz Atmaca’nın, envantere girmesi öncesindeki son atış testiydi ve ilk kez bir gemi hedefini vurdu. Uzun menzili, düşük radar izi ve yüksek hedef vuruş hassasiyeti ile donanmamıza güç katacak ATMACA’nın, bu yıl içinde teslim edilmesi hedefleniyor.
Atmaca’nın İlk Canlı Hedef İmhası ve 12 Yıllık Zorlu Geliştirme Süreci
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın gemisavar füze ihtiyacının yerli ve milli imkanlarla karşılanması için ATMACA Güdümlü Mermi Projesi, 2009 yılında başlatılmıştı. Bu kapsamda; Roketsan ana yükleniciliği, Aselsan, TÜBİTAK-SAGE, Meteksan ve ArMerKom alt yükleniciliğinde geliştirilen ATMACA BLOK-I Füzesi, ilk uçuş testini 2016 yılında gerçekleştirdi ve sonrasında da test ve kalifikasyon kapsamında pek çok atışı yine başarıyla tamamladı. Ekim 2018’de, seri üretim sözleşmesi imzalanan ATMACA’nın, su üstü platformu üzerinden gerçekleştirilen ilk atış testi ise 2019’un Kasım ayında yine TCG KINALIADA korvetinden yapıldı. Şubat 2021’de gerçek harp başlığı ile icra edilen testte de ATMACA hedefi başarı ile vurdu.
Atmaca son olarak 18 Haziran’da gerçekleşen seri üretim hattı kalifikasyon testi yani seri üretim öncesindeki son test kapsamında, TCG KINALIADA korvetinden ateşlenerek hizmet dışı kalan kurtarma gemisi MG IŞIN’ı başarıyla imha etti. ATMACA Füzesinin, hedefte büyük tahribata yol açtığı ve önemli ölçüde gemi bordasını delerek içine nüfuz ettiği gözlemlendi. Bölgedeki iki F-16 savaş uçağı ve ULAQ Milli SİDA’dan aktarılan görüntülerle atışın her anı harekât merkezinden anlık olarak takip edildi. Füzenin tam isabetle hedefle buluştuğu an TCG KINALIADA Savaş Harekât Merkezinde büyük coşkuyla karşılandı. Başarılı atışın ardından genel anons devresinden personele hitap eden Bakan Akar, “Sizleri kutluyorum. Bundan sonra da aynı şiddet ve tempoda çalışmaya devam ederek inşallah daha nice başarıları yaşayacağız.” dedi.

Atış testini başta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar olmak üzere; Genel Kurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Savunma Sanayii Başkanlığı, Roketsan ve diğer kurum kuruluş temsilcileri ile yurtdışından katılan yabancı konuklar canlı olarak izledi. Envantere girmek için gün sayan ATMACA, bu son atış testinde de tüm devlet erkanından tam not almayı başardı.
TCG IŞIN Kurtarma Gemisi Mavi Vatan’ın Kalbindeki Yerini Aldı
1979’da Türk sancağı çekildikten sonra 38 yıl boyunca hizmet eden TCG IŞIN, 2017 yılanda hizmet dışını ayrılarak Münfesih Gemi (MG) IŞIN olarak anılmaya başlandı. Normalde MG IŞIN’a istinaden Atmaca atışı 9 ay önce yapılacaktı ancak bu mümkün olmadı. 65 m boya ve 1650 ton deplasmana sahip gemi dün itibariyle son görevini yerine getirerek Mavi Vatan’ın kalbindeki yerini aldı.

Kınına Sığmayan Türk Çeliği Atmaca’nın Üstün Özellikleri
Bu atışla silahlı kuvvetlerimiz ilk defa, donanmamızın kendi gemisinden atmış olduğu milli gemisavar füzesiyle canlı bir platformu vurdu ve başarıyla imha etti. Bu husus Türk Silahlı Kuvvetleri açısından çok ciddi bir dönüm noktası. Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde gerçekleştirilen proje kapsamında esasen Türkiye kendi gemisavar füzesini üretme ve bunları bütün platformlarında kullanma yeteneğine sahip oldu. Bu da Mavi Vatan’da özellikle deniz kuvvetlerimizin gücüne güç katan, sahadaki caydırıcılığını yükselten çok önemli bir kabiliyet. Bu saatten sonra Donanmamız artık “Bir savaş çıkarsa acaba yurtdışından ilave füze alabilir miyim veya envanterdeki ithal gemisavarlara ne seviyede güvenebilirim?” soruları aklına gelmeden tüm adımlarını milli bir gururla atacaktır.
Her türlü hava koşulunda kullanılabilen ATMACA, resmi olarak 220 km’nin üzerinde gerçekte ise en az 250 km menzile, 750 kg ağırlığa, yaklaşık 5 m boya, yüksek patlayıcılı ve gemi içine nüfuz edebilen 220 kg ağırlığındaki harp başlığına sahip. Halihazırda donanma envanterinde bulunan ABD menşeli Harpoon füzelerinin ise sadece 140 km menzile sahip olduğu biliniyor. Yetkililerinde sıkı sık dile getirdiği üzere Atmaca Blok-I hem menzil hem de teknolojik yeterlilikler açısından, serisinin ilk versiyonu olmasına rağmen dünyadaki muadilleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Harpoon ile kıyaslamak ise gerçekten Atmaca’ya büyük bir haksızlık olacaktır.

Hedef Güncelleme, Yeniden Saldırı ve Görev İptal yeteneklerini Meteksan Savunma tarafından milli olarak geliştirilen ve elektronik karıştırmaya karşı dayanıklı KEMENT Taktik Veri Bağı ile sağlıyor. Bunlarla birlikte Üç Boyutlu Görev Planlama (3D routing) sayesinde de sabit ve hareketli hedeflere karşı etkili olabiliyor. Milli Gemisavar Füzemiz, savaş gemilerimizden atıldıktan arayıcı başlığını açana kadarki uçuşu olan “Ara safhada” Küresel Konumlama Sistemi (KKS), Ataletsel Navigasyon Sistemi (ANS), Barometrik Altimetre ve Radar Altimetre ile çok hassas bir uçuş gerçekleştirmektedir. Yurtdışı bağımlı bir sistem olan KKS’nin kullanılmadığı testlerde de Atmaca hedefini net bir şekilde imha etmiştir.
Yayınlanan görüntülerde Atmaca’nın yine menzil açısından sorun yaşamaması için “Waypoint yani Dönüş Noktasına” sahip olacak şeklinde bir rota takip ettiğini görüyoruz. Dönüş noktası uygulanarak icra edilen atışlarda, füzelerin takip etmesi gereken ana rota üzerinde kalması zordur ve arayıcı başlığını açacağı noktaya vardığında füzeler bazen hiç beklenmeyen bir noktaya kaymış olabilir. Ancak son testte Atmaca’nın 70,2 km mesafedeki hedefine dönüş noktasına rağmen tam isabet kaydettiğini görüyoruz. Bu gerçek bize, hem ara seyir hem de güdüm safhasında Atmaca’nın hedefini yakalama ve imha kabiliyeti açısından çok mahir olduğunu ispat ediyor.

Atmaca’nın terminal yani taarruz safhasında çok üstün bir “Sea-Skimming yani Denizi Yalayarak Uçuş” özelliği sergilediği de çok net bir şekilde görülüyor. Füze arayıcı başlığını açıp, hedefine kilitlenip sonra da taarruza geçtiği sırada, hedef geminin radar ve silah sistemleri de adeta delirircesine geminin celladı olacak füzeyi aramaktadır. Radarın sahip olduğu sinyal işleme eşikleri sebebiyle, gemi radarları için bilinmezliğe en yakın olan gri bölge her zaman deniz seviyesinden yaklaşık 5 m’ye kadar olan yüksekliktir çünkü gelen füze ile denizi ayırmak bu irtifalarda radarlar için çok zor bir iştir.
Günümüz gemi radar teknolojisinin mutlak bir çözüm bulmak için çırpındığı ancak halihazırda net sonuçları ortaya konulamamış bir bölge burası. İşte yüzlerce milyon ve hatta milyar dolar değerindeki gemilere, gemisavar füzelerinin yakalanmadan yaklaşabileceği açıklıkta günümüzde tam olarak burası. Herhangi bir gemisavar füzesi, suyun çok üzerinde hedefine isabet kaydedebilse bile, burada gemi sadece yara almış olur. Ancak sea-skimming moddaki taarruzun bir diğer önemli avantajı da, hedef su sathına çok yakın bir noktadan vurulduğu için gemi içine anında tonlarca suyun hücum etmesi yani yaranın ölümcül olmasıdır. Bu tarz vuruşları kısmen torpido saldırısı gibide değerlendirebiliriz.
ATMACA Gemisavar Füzesi; düşük radar kesit alanına sahip olması ve su sathına çok yakın uçuş yapabilmesi sebebiyle, son teknoloji radara sahip gemiler tarafından bile ancak 18-20 Km mesafeden tespit edilebilmektedir. Bu da, Atmaca’nın süratini düşündüğümüzde hedef geminin tüm savunma tedbirlerini gerçekleştirebilmesi için sadece ve sadece 59 saniyesi olduğu anlamına geliyor. Tabi füzenin irtifası deniz seviyesine yaklaştıkça yakalanmama ihtimali de katlanarak artıyor veya çok daha geç tespit ediliyor. Bu sebeplerden dolayı da günümüzde bir gemisavar füzesinin gücünü ve değerini ispatlayan en önemli husus “Denize ne kadar yakın uçabildiği” gerçeğidir. Füzemizin bazı bilgilerinin ifşa olmaması için ne kadar yüksekten uçabildiğini değerlendirme olarak dahi paylaşamayız ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki, çok şükür Atmaca Milli Gemisavar Füzemiz bu konuda, şu an dünyadaki tüm düşmanlarımızı kıskandırma ve korkudan titremelerini sağlayacak seviyede maharetlidir.

Milli SİDA ULAQ, İlk Defa Karadeniz’de
Yayınlanan videolarda hedefe çok yakın su üstündeki bir mevkiden kaydedilen görüntüler de yayınlandı. Bu görüntüleri çeken kahramanda, milli silahlı insansız deniz aracımız ULAQ. Burada SİDA’mızın bir faydasına daha tanıklık ediyoruz. Atmaca atışında hedef geminin 5-6 km mesafesine girip görüntü kaydı almış. Normalde gemisavar füze atışlarında bir tehlike sahası olur ve bu sahaya hiçbir suüstü unsuru giremez. Burası müthiş emniyetsizdir bir sahadır. Girenlerin akıbetinin ne olacağını geçtiğimiz aylarda İran’ın kendi gemisini vurmasıyla net bir şekilde gördük. Ancak Milli SİDA adeta “Ben varım!” dercesine yerini almış ve kendini ispatlamış durumda. SİDA’mız bu suretle ilk kez Karadeniz’e de ayak basmış oldu. İnşallah ilerleyen süreçte başta Mavi Vatan’ın her bir köşesi olmak üzere tüm dünya denizlerinde bayrağımızı gururla dalgalandıracak bir güce dönüşecek. Ayrıca kim bilir, belki de şimdi görüntüsünü çektiği Atmaca’lar kısa süre sonra ULAQ’ın Suüstü Harbi Versiyonunun da ana silahı olarak karşımıza çıkacak.

Atmaca Füzesi İhracata da Çok Yakın
Roketsan Genel Müdürünün açıklamalarına baktığımızda Atmaca seri üretim faaliyetlerinin ilk ürünleri silahlı kuvvetlerimize teslim edilmek üzere hazırlanmayı bekliyor. Bu sene içerisinde, sene sonuna kadar Atmaca füzelerimiz envantere girecek ve gemilerimizin üzerine takılacak. Bundan sonra kendi gemilerimiz kendi gemisavar füzelerimizle görev yapacak şekilde Mavi Vatan’ı tüm tehditlerden koruyacak bir kabiliyet kazanmış oluyor.
Atışta göze çarpan bir diğer ayrıntı da Pakistan, Azerbaycan ve Endonezya‘dan misafir gözlemcilerin bulunması. Dost ve kardeş ülkelerimiz benzer silah sistemlerine ihtiyaç duyuyorlar. Onlar da aynı ambargo ve güvenlik sıkıntılarla karşı karşıyalar. Bu da Türkiye açısından ciddi bir ihracat potansiyeli oluşturacaktır.
Son olarak bir müjde daha verelim. Hem Atmaca’ya hem de SOM füzelerimize güç verecek olan KTJ-3200 milli seyir füzesi motorumuz da geçtiğimiz günlerde seri üretime geçti. İnşallah en kısa sürede milli motorla uçan milli füzeleri de görmek nasip olacak. Evet dostlar bugün gurur ve sevinç günü. Bakınız yazımızda ne kadar milli kelimesi kullandık. Korvet, Füze, Veri Bağı, SİDA, Motor ve daha niceleri. Bu itibarla emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliyoruz.