İHA Serüveni 2: Türk Endüstrisinin Yükselişi

35 Dk. Okuma Süresi

Sevgili okuyucu, şuan okumaya başladığın makale yakın geçmişte hazırlayıp yayınlandığımız İnsansız Hava Aracı Serüveni (İHA) serisinin ikinci bölümüdür. Bu sebeple bu yazıyı okumadan önce ilk bölümü okumanı öneririm
İHA Serüveni-1: Savaş Arenasına Çıkış!

Bu yazıda İnsansız Hava Araçlarının güzel memleketimizdeki tarihçelerini, geliştirilme süreçleri, karşılaşılan zorluklar, bugün gelinen nokta ve yarın olmayı arzu ettiğimiz boyut vb. durumlara değineceğiz.

Türkiye’de Savunma Sanayinin Temelleri Atılıyor!

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden beri süregelen teknolojik geri kalmışlık Cumhuriyet döneminde de etkilerini göstermiş ve Dünya savaşından çıkan ülkeler hızla gelişmeye devam ederken Türkiye Cumhuriyeti bu makası kapatmak için çok daha fazla çaba sarf etmiştir. Bu dönemde uygulanan politikayı iki kısımda inceleyebiliriz. Özgün Savunma Politikaları ve Amerikan Güdümlü Yarı Bağımsız Politika.Özgün politika yeni kurulan devletin mali kaynaklarını tasarruflu kullanarak kalkınmaya ayırmak için barışçıl ve savaşa uzak kalmayı yeğlerken Yarı bağımsız politika ise ikincisi patlak veren dünya savaşlarıyla birlikte Truman doktrini ve Marshall yardımları ile resmileşen NATO anlayışına bağlıdır. Bu dönemde havacılık sektörüne baktığımızda Türkiye’de ilk gerçekleşen olay Hava Kuvvetlerinde Astsubay Başçavuş Vecihi HÜRKUŞ’un VECİHİ K-VI olarak isimlendirdiği platformla uçmasıdır.

TOMTAŞ

Bireysel çabaların  haricinde devlet eliyle de birtakım girişimler yapılmış ve Alman Junkers firması ile 1926 yılında Tayyare Otomobil Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ), Eskişehir’de de Tayyare Onarım Fabrikası  kuruldu. Buna müteakiben de ilk özel girişim gerçekleşti ve Türkiye’nin raylı sistem devi Nuri DEMİRAĞ, 1936 yılında ray üretim tesislerini İstanbul Yeşilköy havalimanına taşıyarak Demirağ uçak fabrikasını kurdu. (TOMTAŞ Uçak üretim hattı (solda))

Ne var ki bu çabalar  neticesiz kalmıştır. Vecihi Hürkuş’un uçaklarına uçuş yasağı koyulmuş, Nuri Demirağ’ın imal ettiği uçaklara izin verilmemiş ve İspanya, Irak ve İran’dan aldığı siparişler iptal ettirilmiştir. Almanya ile ortak girişilen çalışmalar da ikinci cihan harbiyle birlikte Türkiye’nin tarafsızlık politikası neticesinde bertaraf olmuştur.

N.U.D.

Dünya savaşı bittiğinde Türkiye savaşın tüm olumsuzluklarına maruz kalmış, hem ekonomik hem siyasi sebeplerden ötürü havacılık çalışmaları durmuştur. Artık dünya savaş sonrası kutuplaşma yaşamaktadır ve Türkiye hem NATO üyesi olmayı arzulayıp ABD tarafından destek görürken hem de Sovyetler Birliği tarafından baskı altında kalmaktaydı. ABD tarafından uygulanan Truman Doktrini ve Marshall yardımlarıyla birlikte Türkiye’de savunma sanayinde yerli ve özgün imalat yapmak yerine buraya ayrılan bütçeyi zor durumdaki kurumlara aktarmak tercih edildi.  Bu dönemden itibaren Türk Ordu envanterini az miktarda Sovyet, çoğunluğunu Avrupa ve Amerika menşeli silahlar oluşturmaya başladı. Ta ki Kıbrıs bunalımı başlayana kadar!

Aselsan

Kıbrıs’ta baş gösteren ASALA faaliyetleri ve Türk Soykırımı ile birlikte Türkiye Kıbrıs’a müdahaleyi masaya yatırmış hatta 1974 harekatı olarak bildiğimiz operasyondan evvel operasyon planlanmış hatta uygulamaya konmaya çalışılmıştır. Bu süreçte envanterin eksikliği, yabancı menşeli sistemler dolayısıyla bağımlılığımız gibi durumların oluşturduğu sıkıntılar ciddi derecede hissedilmiş, ulusal savunmadaki zafiyet anlaşılmış ve bu sebeple harekat ertelenmiştir.

1964’te harekatı engelleyen ve ağır ifadeler içeren ‘Johnson Mektubu’ Türk dış politika tarihine başarısızlık olarak geçmiştir. İdrak edilen bu açıklıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti derhal milli savunma sanayi tesis ve firmaları oluşturulmak suretiyle yerli katkı payı yüksek silah edinme çabası hasıl olmuştur. 16 Temmuz 1970’de Türk Havacılığını Güçlendirme Vakfı, 11 Mart 1972’de Türk Donanma Vakfı, 27 Ağustos 1974’de ise Türk Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurulmuştur. Bu dönemde toplanan yardımlarla kuvvet komutanlıklarına önemli miktarda yardım yapılmış ve bu yardımların da katkısıyla 1973 yılında TUSAŞ, 1975 yılında ASELSAN, 1982 yılında HAVELSAN kurulmuştur.

Milli Savunma Sanayi

Bu firmaların uzun çalışmalarıyla elde edilen birikim neticesini son yıllarda vermeye başlamış ve Milli taarruz helikopteri, Milli tank, Milli insansız hava aracı gibi platformlar için projeler meydana gelmiştir. 2004 sonrası Savunma Sanayi Müsteşarlığının yürüttüğü proje sayısında önemli bir artış olmuştur. 2004 yılında 62 olan proje sayısı 2011 yılında 288’e yükselmiştir. Projelerin toplam değeri ise 2004 yılında yaklaşık 8 milyar dolar iken 2011 yılında bu rakam 27 milyar dolara yükselmiştir. Bugüne gelindiğinde ise Savunma Sanayi sektöründe 650’ye yakın proje ve %70’in üzerine çıkan yerlilik ile 100 milyar dolarlık ciro mevcuttur.    

2000’li yıllara gelindiğinde askeri sahnede oldukça hızlı giriş yapan yeni bir teknoloji vardı. İnsansız Hava Araçları! Türkiyenin de özellikle zorlu arazi şartları olan doğu bölgesinde bu gibi araçlardan çok fayda göreceğinden TSK envanterine İHA katmak istemesi de kaçınılmazdı. Türkiye’de İHA sistemlerine duyulan ihtiyaç 2000’li yıllardan önce ağırlıkla yurt dışı tedarik yöntemi ile karşılanmakta iken söz konusu stratejik amaç doğrultusunda İHA Sistemleri tedarikinde yurt içi çözümlere yönelinmiştir.

Özellikle İHA Sistemlerinde yurt dışına bağımlılığın getirdiği çeşitli sıkıntılar (ülkeler arası/küresel krizler, çeşitli kısıtlamalara tabi alt sistemlerin teminlerinde yaşanan sorunlar, bakım/işletmede bağımlılık, kritik alt sistem/yazılımlara hakimiyet, vb.) sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu İHA sistemleri’nin en kısa sürede ve en düşük maliyetle tedarik edilebilmesi amacıyla yurt içi özgün sistem geliştirme çalışmalarına hız verilmiştir.

TSK ile test çalışması yapan Selçuk BAYRAKTAR ve Ekibi

Türkiye’de İnsansız Hava Araçları!

Türkiye’de gelip geçen insansız hava araçlarını ancak geniş bir yelpazede inceleyebiliyoruz. Bu yelpazeyi daraltmak için önce yurt dışı kaynaklı platformlar ve ardından yurt içinden tedarik edilen platformlar olmak üzere iki aşamada inceleyeceğiz.

1-Yurt dışından tedarik Edilen Platformlar  

Türkiye’de İHA sistemleri geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine girmesi yönündeki çalışmalar, dünyadaki gelişmelere paralel olarak 1980’li yılların sonunda başlamıştır. Meggitt firması üretimi olan Banshee sistemi, ilk insansız hedef uçağı olarak 1989 yılında TSK tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Banshee hedef uçaklarının yerini ilerleyen yıllarda yazının devamında göreceğiniz TAİ Şimşek’ler almıştır.

CL-89

Almanya, 1993 yılında Türkiye’ye Canadair firması tarafından imal edilen CL-89 isimli aslında bir gözlem platformu olan  araçtan 5 adet hibe etti. Bir yıl sonra bu platformlarla uçuşlar başlamış ve TSK’da İHA eğitimlerinden bahsedilebilir olmuştur. Lojistik ve kırım gibi durumlardan ötürü bu CL-89’lar da çok uzun vadeli olmamıştır.

İlerleyen süreçte TSK gerçek bir İHA’ya sahip olmak isteyince SSB tarafından 1991 yılında açılan uluslararası ihale sonuçlandırıldı ve ihaleyi ABD’li General Atomics ve İsrail’li Aeronautical Systems Inc GNAT-750 ve Falcon 600 Taktik İHA’ları ile kazandı. Yapılan kabul testlerinde Falcon-600 başarısız bulununca 1 sistem-6 uçaktan oluşan sipariş verilmiş ve 1994 yılında siparişler TSK’ya teslim edilmiştir.
Bu durum neticesinde TSK, dünya ülkeleri arasında ilk İHA kullanan ülkelerde baş sıralarda yerini almıştır.

Bu yeni platformlar gelir gelmez sorunlar baş göstermiş ve envanterine İHA almak istemeyen Hava Kuvvetleri uçakları kabul etmeyince uçaklar bir süre ortada kalmış daha sonra Kara Kuvvetleri tarafından kabul edilmiştir. Kara kuvvetleri bu uçakları ayrı birer platform olarak değil de Topçu birlikleriyle koordineli birer kol olarak kullanmayı amaçlayınca uçaklar Çorlu’da idame ve eğitime alındı. Bunun sonucunda lojistik vb konularda ciddi sıkıntılar meydana gelmiş ve uçaklar 3 yıl boyunca hiç kullanılmadığından pek de fayda görüldüğü söylenemez. Uçakların görevsiz kalmasının ardından Çorlu’da ki birim Batman’a intikal etti ve iç güvenlik harekatlarında kullanılmaya başlandı.

GNAT 750

1998 yılının mayıs ayında GNAT ihaların (sağda) gelişmiş versiyonu olan I-GNAT MALE (yüksek irtifa uzun havada kalış) platformuna 1 sistem 2 uçak ve yer kontrol istasyonu olmak üzere 8.4 milyon dolarlık sipariş geçildi ve aynı yıl teslim alındı. Envantere alınan GNAT ve I-GNAT 2 sistem 8 uçak ve bir yer kontrol istasyonu kaza kırım vb. durumlardan ötürü 2008 yılında envanter dışına çıkartıldı.

2007 yılı ve sonrasında PKK Terör örgütünün aktif bulunduğu yıllarda İHA’ların eksikliği hissedilmiş ve bu eksikliğin giderilmesi için acil ihtiyaç alım planlanmıştır. Acil İHA ihtiyacını karşılamak amacıyla, 2007-2010 yılları arasında, İsrail’li IAI firmasından Heron ve Searcher İHA’ları; İsrail’li Aeronautics firmasından ise Dominator İHA’sı kiralanarak Kara Kuvvetleri tarafından kullanılmıştır. Aeronautics firmasından tedarik edilen 3 adet Aerostar İHA’sı 2008 yılında Kara Kuvvetleri envanterine alınarak kullanılmaya başlanmıştır.
IAI ve Elbit firmaları ortaklığıyla oluşturulan IUP/ İsrail firmasından tedarik edilen 10 adet Heron İHA 2010 yılında Hava Kuvvetleri envanterine alınmıştır. Heron bu durumda Hava Kuvvetleri envanterine giren ilk İHA’dır. Heron İHA sisteminin bazı alt sistemleri Türk firmaları tarafından geliştirilmiştir. Bu kapsamda; SAVRONİK tarafından Uydu Yer Terminali, MİLSOFT tarafından Uzak Görüntü Terminali ile Taşınabilir Görüntü Kıymetlendirme Sistemi ve ASELSAN tarafından ASELFLIR 300T kamerası geliştirilmiştir.

ASELFLIR 300T başta ağır geldiğinden Heronlar’da ithal FLIR sistemleri de kullanılmış, ASLFLIR300T’nin geliştirilmesiyle Türk Heronları İsrail Heronlarından daha gelişmiş konuma gelmiştir. Bu ticarette Türkiye tarafından 3 sistem ve 10 uçaktan oluşan Heron’lar için İsrail’e 183 milyon dolar ödenmiştir. Bu Eronlardan 3 adedi daha sonra NTV’nin haberine göre İsrail’li firmaya iade edilmiştir. Elde kalan diğer uçaklar da ıskartaya çıkartılmıştır.

Heron

Heron’ların (Solda) İsrail tarafından meydana getirilen onca sorunu mevcut idi. İsrail’li bakım ekiplerinin gecikmesi, uçakların bırakın yağmuru kapalı havalarda dahi uçmasına izin verilmemesi, elde edilen istihbaratın İsrail’e kaçırılması gibi çekince ve durumlardan ötürü Heron, yurt dışından alınan son insansız hava aracı sistemleri olmuştur. Bu süreçte ayrıca devam eden Türk insansız hava aracı çalışmaları da meyve verir duruma gelmiştir.

Türkiye, HALE kategorisinde İHA ihtiyacını karşılamak üzere, 2 adet MQ-l Predator ve dört adet MQ-9 Reaper İHA sisteminin ABD’den tedarik için Şubat 2009 tarihinde bir istek mektubu göndermiştir. Ancak, 2011 itibariyle satışa ilişkin herhangi bir bilgilendirme mektubu DSCA tarafından ABD Kongresi’ne sunulmamıştır. Milli Savunma Bakanı İsmet YILMAZ Eylül 2011 tarihindeki bir demecinde, Predator İHA’ların Haziran 2012’de TSK’ya teslim edileceğini söylemesine rağmen böyle bir tedarik gerçekleşmemiştir.

ABD SİHA

2-Yurt içinden tedarik Edilen Platformlar

1990’lı yıllardan beri süregelen çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmalar deneysel prototip olmaktan öteye geçmezken 2000 yılından itibaren çalışmalar daha da ciddileşmiştir. 2004 yılında SSM liderliğinde gelişen büyük bir sanayi altyapısı oluşmuştur. Yazının bu aşamasında kronolojik sıra ile Türkiye’de geliştirilen vakıf yahut özel firmalara ait İnsansız Hava Araçlarını tek tek inceleyip bilgi vermeye gayret edeceğim.

1992/ TAI- IHA-X1 Şahit Taktik İha

1990 yılında çalışmalarına başlanıp Şahit ismiyle kodlanan bu platform Türkiye’de üretilen ilk İnsansız Hava Aracıdır. Özellik ve görünüş itibari ile bugün ki RC model uçaklara yakındır.1992 yılında 2 adet prototipi üretilen Şahit X-1 1995 yılında IDEF-1995 fuarında sergilenmiştir. Bu platform aslında TAİ tarafından daha sonraları üretilen İHA-X2 Pelikan ve bugün de gördüğümüz turna gibi hedef uçaklara temel olmuştur. Şahit hiçbir zaman seri üretime geçmemiştir. (IHA-X1 Şahit altta)

IHA-X1 Şahit

1997-98/ EES- Doğan ve Kırlangıç İha

1998 yılında Milli Savunma Bakanlığı ile Elektrik Elektronik Sistemleri Sanayii firması (EES) arasında ‘uzun menzilli insansız hava aracı (İHA) sistemi geliştirilmeye başlanmış ve 1997 yılında Doğan, 1998 yılında da Kırlangıç İnsansız Hava Araçları ortaya çıkmıştır.Kırlangıç 5.30 m Kanat açıklığı, 2 m uzunluk, 135 kg toplam kalkış ağırlığı, 8 saat havada kalış, 35 kg faydalı yük kapasitesi ve 100 km kontrollü uçuş menzili ile iyi bir temel prototip olarak sunulmuştu ancak Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’nun açıklamasına göre prototipinin yerli olarak geliştirilmesi için yapılan anlaşmanın kaynak bulunamaması sebebiyle yürürlüğe giremedi ve 1998 yılında Elektrik Elektronik Sistemleri Sanayii firması (EES) iflas ederek kapandı.

Kırlangıç ve Doğan

2003/ TAI- IHA-X2 Pelikan İha

1992 yılında geliştirilen X1 Şahit’in devamı niteliğindeki Pelikan iha X2 olarak kodlanmıştır. X2 Pelikan da X1 şahit gibi köprü ve geçiş platformu olarak üretilmiş ve çalışmalar yapılmıştır. TAI tarafından ileri ki yıllarda üretilen Baykuş İHA’ya temel olan Pelikan omuz kanatlı kompozit malzeme gövde özelliğine sahiptir. Uçakta ayrıca telemetre eksenli EO/IR kamera bulunmaktadır.Kalkıl ve inişini elle atılma vb değil geleneksel tekerlekler üzerinde yapmaktadır. Pelikan’ın özellikleri şöyle;

Uzunluk: 3.00 m
Kanat açıklığı: 3,60 m
Boş ağırlık: 20 kg 
Maksimum kalkış ağırlığı: 35 kgMotor: 2 × Zenoah G38
Maksimum hız: 120 km 
Dayanıklılık: 6 saat
Servis tavanı: 1,525 m

IHA-X2 Pelikan

2004/ TAI- Baykuş İha

TAI Baykuş , 2003-2004 yılları arasında Türk Hava-Uzay Endüstrileri (TAI) tarafından tasarlanan, geliştirilen ve üretilen radyo kontrollü taktik insansız drondur. Baykuş’un yarı ölçekli versiyonu olan Pelikan’dan edinilen deneyimle geliştirilen Baykuş, TAI’nin öz kaynaklarıyla finanse ettiği bir ar-ge projesidir.
JPX DC320 tipi iki adet 2 motor ile uçan Baykuş’un özellikleri;

Uzunluk: 6 m
Kanat açıklığı: 7 m
Boş ağırlık: 100 kg
Maksimum kalkış ağırlığı: 250 kg
Maksimum hız: 200 km
Dayanıklılık: 12 saat
Servis tavanı: 4.600 m

TAI- Baykuş

2005/ Vestel- Arı1T

Vestel Savunma tarafından geliştirilmiş ilk iha olup İdef 2007 fuarında maket olarak sergilenmiştir

2005/ Baykar Makina- Bayarktar Mini İha

Kalekalıp – Baykar Makina Ortak Girişimi tarafından 2005 yılında geliştirmesi başlatılan Bayraktar mini İHA sistemi, 2007 yılında TSK envanterine girmiştir. Ayrıca, 20 adet Bayraktar mini İHA’sı EGM’ye teslim edilmiştir. Katar Silahlı Kuvvetleri için üretilen 20 Adet İHA ise 29 Şubat 2012’de teslim edilmiştir. Bu antlaşma ile Bayraktar, Türkiye tarihinde ihraç edilen ilk yerli İHA sistemi olmuştur.

  • Kanat Açıklığı: 2 m
  • Boy: 1.2 m 
  • Uçuş Menzil: 55 km
  • Haberleşme Menzil: 15 km
  • Seyir Hızı: 60 km
  • Servis tavanı: 1000 m
  • Dayanıklılık: 60-80 dk
Bayarktar Mini İha

2007/ TAI- Gözcü

Gözcü, TAI tarafından geliştirilmiş ve Türk Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmakta olan kısa menzilli gözlem uçağıdır. Gece ve gündüz görev yapabilen tipleri mevcuttur. Gözcü sınıfındaki diğer uçaklar gibi bir meydandan kalkmak yerine mancınık ya da katapult adı verilen bir fırlatma rampasından fırlatılmaktadır. Böylece kalkış mesafesi kısaltılmakta, uçağın her yerde kullanımı sağlanmaktadır. İniş sistemi için ise gaz patlamalı bir paraşüt kullanılmaktadır. Aşırı çevik ve hızlı olması sebebiyle ilk denemelerde isteneni verememiştir. TAI’nin öz kaynaklarıyla finanse ettiği bir ar-ge projesidir. Devam etmesi durumunda İsrail ürünü Harpy Radar ihalarına sağlam bir alternatif olabilirdi.


Uzunluk:  2.45 m
Kanat açıklığı: 3.75 m
Maksimum kalkış ağırlığı: 85 kg Faydalı Yük:  8 kg Dayanıklılık: 2 saat  Servis tavanı: 3657m

TAI- Gözcü

2007/ TAI- Öncü  

Öncü İha, TAI tarafından ileride üretilecek Anka’nın birebir ve 1/35 ölçekli modelidir. Öncü 2009 yılında üretilerek hem Anka’ya geçiş platformu olarak kullanılmış hem de eğitim ve testlerde kullanılmıştır.  

2009/ Vestel efe-3

2006 yılında VESTEL tarafından geliştirilen 1. sonrasında 2008’de 2. ve 2009’da 3. versiyonu olan Efe, performans artışları için yapılan iyileştirmeler sonucunda 3. Sürümü ürünleştirilerek kullanılmaya başlanmıştır. Sınıfındaki hava araçlarına göre daha uzun uçuş ve gözlem imkanı veren EFE Sistemi aynı zamanda çabuk sökülüp takılabilme özelliği ile de kullanım kolaylığı sunmaktadır. Kritik olan EFE otopilotu, itki grubu, uçak gövdesi, yer sistemleri gibi sistemlerin tasarım, üretim ve testleri tamamen yerli imkanlarla VESTEL tarafından yapılmaktadır.

Kanat Açıklığı: 2,6 m
Uzunluk: 1,6 m

Kalkış Ağırlığı: 4,1 kg

Faydalı Yük:  0,6 kg

Hız: 50 km

Dayanıklılık: 1.5 saat

Servis tavanı: 3600 m

Vestel efe

2009/ Vestel Karayel 

Vestel Savunma firması tarafından Karayel taktik İHA sistemi prototip geliştirme çalışmaları 2007 yılında başlatılmıştır. Geliştirilen prototip İHA’nın 2009 yılında gerçekleştirilen uçuş testlerinden sonra 2010 yılında seri üretime karar verilmiştir. 20 aralık 2010 tarihinde SSM, Kara Kuvvetleri ihtiyacı kapsamında ihaleye çıktı ve Katapulttan fırlatılabilen, paraşüt ile iniş yapabilen bir İHA alınması kararlaştırıldı. İhaleyi kazanan Vestel Savunma, isterler doğrultusunda beklenen katapult ve paraşüt yeteneğini Karayel’e kazandırmadığından 6 uçaklık alım 2016 yılında iptal edilmiştir. İhale süreci daha evvelden belli olunca 2015 yılında Karayel’lerden oluşan bir filo kiralanarak kullanıma alınmıştır. Daha sonraları 2016 yılında Vestel Savunma, Karayel-S ve 2017 Yılında Karayel-SU versiyonlarını hazırlamış ve SU modeli 2017 IDEF fuarında sergilenmiştir. Bu model oldukça gelişmiş özelliklere sahiptir.

Karayel Prototip V1 özellikleri:            Karayel-SU özellikleri (2017)

Kanat Açıklığı: 7.5 m                             Kanat Açıklığı: 13 m

Uzunluk: 5.5 m                                       Uzunluk: 6.5 m

Kalkış Ağırlığı: 260 kg                          Kalkış Ağırlığı: 630 kg

Faydalı Yük: 35 kg                                 Faydalı Yük: 50-120 kg

Dayanıklılık: 10 saat                              Dayanıklılık: 120 kg-8 saat / 60kg-12 saat / maksimum 20 saat

Servis tavanı: 3000 m                            Servis tavanı: 7000 m

Vestel Karayel 

2009/ Baykar Makina- Çaldıran/ Bayraktar TB1

Baykar ürünü Çaldıran Taktik İHA 2009 yılında ilk uçuşunu yapmış ve 2010 yılında SSM tarafından açılan Taktik İHA ihalesine çağrılmıştır. 2010 tarihli Savunma Sanayi İcra Kurulu (SSİK) kararı uyarınca 2 adet Çaldıran ve 1 adet Karayel Taktik İHA Sistemi siparişi verilmiştir. Bu platform bugün envanterde çokça gördüğümüz Bayraktar TB-II İHA’nın ön versiyonudur. Çaldırandan edinilen tecrübeyle aynı platform yapısı üzerinden TB-2 geliştirilmiştir. Kanat Açıklığı: 9 m
Uzunluk: 5.5 m

Kalkış Ağırlığı: 450 kg

Faydalı Yük:  35/55 kg

Dayanıklılık: 10/14 saat

Servis tavanı: 5000/7000 m

Çaldıran/ Bayraktar TB1

2011 / Vestel  Bora  

2010 yılında test ve eğitim uçağı olarak havacılık alanında geliştirilen ürünlerin uçuş testlerini yapmak amacıyla geliştirilmiştir. 19 HP gücünde pervaneli bir motordan güç almaktadır. 4,6 m kanat açıklığına, 3 m toplam uzunluğa sahiptir. 85 kg kalkış ağırlığına sahip olup 3 kg paraşütle ve 10 kg paraşütsüz faydalı yük taşıyabilmektedir. 5 saat havada kalabilmekte ve 18.000 feet irtifaya çıkabilmektedir. (Vestel Savunma)  

2010/ TAI Anka Blok-A

SSM tarafından yerli imkanlarla geliştirilmesi amacıyla Orta irtifada uzun süre görev yapabilecek bir insansız hava aracı projesi başlatılmak isteniyordu. Bu vesayetle de silahlı kuvvetlere muazzam bir beceri kazandırılmış olacaktı. 2004 yılında bu ihale kapsamında TAI ile birlikte ANKA insansız hava aracı projesi başlatılmıştır. TAI’nin yürüttüğü özgün İHA Projesi kapsamında üretilen ilk model olan ANKA’nın prototipi 16 Temmuz 2010 tarihinde hangardan çıkarılarak basına tanıtılmış ve test uçuşlarına başlamıştır. Proje kapsamında üretilmesi planlanan 3 adet prototipin ilki 2010 aralık ayında ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir. İlk uçuşu yapan prototip ve sonrasındaki 2 prototipe Anka Blok-A kodu verilmiş ve TSK tarafından bu platforma Gözcü-II adı verilmiştir. AselFLIR-300T FLIR faydalı yükü ile donatılan ve azami kalkış ağırlığı 1.75okg olan Blok-A Uçakları 4ookg dahili yakıt ile 18 saat havada kalabilmekte ve 23.ooo+ft irtifaya tırmanabilmektedir.

Anka Blok-A

Anka Blok-B: İlk aşamanın uçuş kabul testleri Şubat 2013’te tamamlanmıştır. Proje ikinci aşamasına yönelik SAR/ISAR/GMTI radarı entegrasyon faaliyetleri gerçekleştirilmiş ve bu model de teslimat için hazırlanan Anka Blok-B olmuştur. Bu aşamanın ilk uçuşu 30 Ocak 2015’te gerçekleştirilmiştir. Bu platform gözetleme kabiliyetlerinin yanı sıra Roketsan ürünü Mam-L ve Mam-C taşıyan bir SİHA olarak da görev yapmaktadır. Bu model yer kontrol istasyonlarına bağlı olarak 200 km alanda görev icra etmektedir.   2017/ TAI Anka Blok-I Anka B uçağı Milli İstihbarat Teşkilatı isterleri çerçevesinde TAI ve Aselsan iş birliğiyle Elektronik Harp ve İstihbarat (ELINT VE COMINT) Sistemleriyle donatılmıştır. Sistem müşteriye teslim edilmiştir. Böylece Türkiye’de ilk kez havadan elektronik istihbarat toplayabilen İHA geliştirilmiş oldu. Bu modelin gövdesel ve performans açıdan Anka-B’den farkı bulunmamaktadır. Uçakta değiştirilenler sadece Elektronik podların verdiği kabiliyetlerdir.

TAI Anka Blok-B 

TAI Anka-S: Anka-S, 2013 yılında Anka seri üretim sözleşmesi imzalanmış ve Anka-B uçağı üstünden geliştirilmeye başlanmıştır. Proje kapsamında 10 adet İHA ve ilgili sistemler temin edilmiştir. Daha sonra yapılan teslimatlarla şuan bilinen Anka-S sayısı minimum 23’tür. Anka-S kapsamında yapılan değişikliklerle Uydu üstünden kontrol yeteneği de kazandırılmıştır. Anka-B platformuna ek olarak uçağın ön gövdesinde yer alan şişkin çıkıntının içine SATCOM uydu haberleşme  Anteni ve Modemi Ctech firması tarafından imal edilip entegre edilmiştir. Anka-S, 10 bin metre yükseklikte ve 24 saat havada görev yapabilmektedir.

Görev yükü olarak da 200+ kg taşıyabilmektedir. (Menzil, yakıt, istenen yükseklik vb değişkenlere göre görev yükü 250 kg civarına çıkartılabilir). Aynı suretle görev yüküne göre de havada kalış süresi 30 saate çıkartılabilmektedir. Anka-S silah taşıma kabiliyeti Anka-B platformuna göre daha yüksektir. Mam-L ve Mam-C’nin dışında Cirit ve Umtas füzeleri de kullanabilmektedir. Aynı anda 2x Umtas ve 4x Cirit taşıyabilmektedir. Faydalı yükleri; Optik sistemler, Sar radarı, Telsiz rölesi, Elint/comint ve Geniş alan gözetleme…

Kanat Açıklığı: 17 m

Uzunluk: 8 m

Kalkış Ağırlığı: 1750 kg

Faydalı Yük:  200-250 kg

Hız: 220 km

Dayanıklılık: 24-32 saat

Servis tavanı: 10.000 m

Anka-S

2014/ Baykar Makina Bayraktar TB2

Kalekalıp – Baykar Makina Ortak Girişimi tarafından Bayraktar TB2 taktik İHA sistemi prototip geliştirme çalışmaları 2007 yılında başlatılmıştır. Geliştirilen prototip İHA’nın ilk uçuşu 8 Haziran 2009 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Prototip sistemle 2009 yılında gerçekleştirilen uçuş testlerinden sonra 2010 yılında seri üretime karar verilmiştir. Kara Kuvvetleri için 12 adet İHA’nın üretimine yönelik sözleşme SSM ile 20 Aralık 2011 tarihinde imzalanmıştır. Proje kapsamında ilk aşama kabul testleri 2014 ve 2015 yıllarında tamamlanmıştır.

Kara Kuvvetleri envanterine alınan İHA’lar, 2015 yılında operasyonel olarak kullanılmaya başlanmıştır. EGM için acil 6 adet Bayraktar TB2 İHA’sının tedarikine yönelik çalışmalar SSM tarafından Ağustos 2015 ayında başlatılmış ve ilgili tedarik sözleşmesi Ekim 2015 ayında imzalanmıştır. Bayraktar TB-2, ROKETSAN tarafından geliştirilen, MAM-L ile 17 Aralık 2015 tarihinde ilk atış testi başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bayraktar da bulunan oto taksi, Otomatik Kalkış Özelliği, Otomatik İniş Özelliği,  Otomatik Seyir Sistemi vb özellikler mevcuttur. 2020 Haziran ayı itibariyle Bayraktar TB-2 200 bin uçuş saatini aşmıştır ve  ayrıca Azerbaycan, Ukrayna ve Katar’a 6’şar adet, Libya’ya da bilinmeyen sayıda Bayraktar TB-2 ihraç edilmiştir. Ukrayna, Türkiye’ye  6 Bayraktar TB-2, 3 yer istasyonu ve 200 mühimmat için 64 milyon dolar ödemiştir. Güncel haberlere göre de Ukrayna 2020 yılı içinde 48 adet Bayraktar TB2 almak istediğini belirtmiştir. Türk güvenlik birimlerine de 110 adet TB-2 teslim edilmiştir.

Kanat Açıklığı: 12 m

Uzunluk: 6.5 m

Kalkış Ağırlığı: 630 kg

Faydalı Yük:  55 kg

Hız: 220 km

Dayanıklılık: 24 saat

Servis tavanı: 7500 m

Haberleşme Menzili: 150 km

Bayraktar TB2

Anka ve Bayraktar’ın sırrı nedir?

Türkiye’nin yerli İHA platformlarından bahsetmişken önemli bir parantez açmakta fayda görüyorum. İHA ve SİHA sistemleri başarılı sistemler olsa da ne kadar aktif kullanılabilir sorusu akıllara gelmektedir. İnsansız hava araçları aslına bakılırsa yıllardan beri savaş arenasında yer almaktadır. Bilhassa ABD tarafından terörizme karşı hem tespit hem de saldırı amaçlı kullanılsalar da Türkiye tarafından hem asimetrik terör örgütlerine hem legal ve düzenli ordulara karşı kullanılan İHA-SİHA’lar konjonktürü değiştirmiştir.

Başta PKK ve sonrasında PKK’ya göre çok daha ciddi silah sistemlerine sahip DAEŞ, PYD gibi terör örgütlerine karşı gerçekleştirilen Fırat Kalkanı harekatı, Zeytin Dalı harekatı, Barış Pınarı harekatlarında Türk İHA-SİHA’ları etkin kullanılmıştır. Asimetrik örgütlerin dağınık, sistemsiz üyelerinin hareketlerini takip edip sahip oldukları silah sistemlerini, depo ve siperlerini imha etmede çok ciddi fayda sağlamışlardır. Havadan tespit ve imha hususunda F16 gibi İHA’lara nazaran çok kısa sürede havada kalan ve kat kat pahalı sistemler kullanmak yerine İHA’ların kullanılması hem ekonomik anlamda hem sonuç alınması hususunda çok fark yaratmıştır.

1 / 8

Terör örgütlerine karşı İHA’ların kullanılması neredeyse kayıpsız olmuştur. Zira terör örgütleri tank ve anti tank silahları gibi ağır unsurlara sahip olsalar da İHA’ları vurabilecek hava savunma sistemlerine sahip değillerdi. Stinger, İgla gibi Manpad omuzdan havaya çok alçak irtifa hava savunma silahlarına sahip olsalar da İHA’lar bu silahların menzilden çok yukarıda harekat devam ettirdiğinden tehdit altında kalmamışlardır.

Peki İHA-SİHA’lar düzenli ordulara karşı ne kadar aktif kullanılabilir? Bu sorunun cevabı da yakın zamanda görülmüştür. Öncelikli olarak Türkiye ile Suriye’nin Esad rejimi arasında gerçekleşen Bahar Kalkanı harekatı ve İdlib çatışmasında Türk tarafı İHA’ları kullanmıştır. Bu noktada terör örgütlerinden farklı olarak İHA’ların havadan ve yerden gelebilecek tehditlere karşı korunması gerekmiştir.

İlk etapta Suriye rejim ordusunun çok da modern sayılmayacak seviyedeki savaş uçakları tarafından taciz edilen İHA’lar Türk Hava Kuvvetlerine ait F16’lar tarafından korunmuş ve bu sırada Suriye hava kuvvetlerine ait 3 adet SU-24 tipi savaş uçağı, 1 adet L-39 Albatros tipi hafif taarruz ve eğitim uçağı düşürülmüştür. Türk İHA’ları Hava kuvvetlerine ait F-16’ların koruma şemsiyesi altında gayet faal olmuş. Harekat boyunca 8 helikopter, 3 İHA, T72/64/55 ve türevi 151 tank, 126 zırhlı piyade taşıyıcı ve zırhlı araç, 99 obüs, top ve ÇNRA, 8 Pantsir ve Buk hava savunma sistemi, 16 tanksavar, 10 mühimmat deposu imha edilerek Esad rejiminin askeri yığınağına çok derin darbe vurulmuştur.

Yazının bu aşamasında konuşacağımız şey Türk ordusunun Suriye rejim ordusuna verdirdiği zayiatı değil bu harekatlarda İHA-SİHA’ların etkinliğidir.

Bu harekattan sonra Türk İHA-SİHA’larının sahneye çıktığı ülke Libya olmuştur. Rusya’nın daha uzun menzilli S300/400 gibi hava savunma sistemlerini korumak amaçlı kullandığı ve yakın zamana kadar oldukça güvenilir bir sistem olarak addedilen Pantsir (SA-22 Greyhound) hava savunma sistemi Libya’da Türk İHA’ları tarafından gerçekleştirilen harekatlarda adeta dumura uğramıştır. 20’ye yakın Pantsir sistemi aslen Türk SİHA’larını vurabilecek kabiliyete sahipken hatta radarları aktif haldeyken dahi Türk SİHA’ları tarafından imha edilmiştir. Türk SİHA’larının başarısının tesadüf olmadığının bir diğer kanıtı da Azerbaycan ile Ermenistan çatışmasında meydana gelmiştir. Azerbaycan kuvvetlerince kullanılan Bayraktar TB2’ler tarafından S300 hava savunma sistemi dahi imha edilebilmiştir.

SİHA’ların bu başarısının arkasında basit ancak ciddi bir sır vardır. Şayet herhangi bir ülke bu sistemleri satın alıp Türkiye tarafından da uygulanan konjonktüre uygun kullanmaz ise birer birer SİHA’larının imha edilmesine şahit olabilir. Zira hava savunma sistemleri de SİHA’lara karşı ciddi birer tehdittir. Hatta SİHA’ların hava savunma sistemlerine karşı Chaff vb hiçbir savunma mekanizması barındırmaması bu tehdidi daha açık hale getirmektedir. Buna rağmen SİHA kullanılan harekatlarda düşürülen platformların çok az olmasının sebebi Elektronik destek (ED) ve Elektronik Taarruzdur (ET).

https://tdefenceagency.com/wp-content/uploads/2020/10/5RSIY6brN0LkSr1k-1.mp4

SİHA Flir yani kamera sistemlerine ait yayınlanan görüntülerin bazılarında hava savunma sistemlerinin radarlarının arama halinde olduğunu, fakat SİHA’nın tespit edilmeden görevini başarıyla yerine getirdiği görülmektedir. Bu noktada kuvvet SİHA’ları hava savunma radar ağına karşı perdelemek amacıyla Elektronik harp alet edevatları kullanmaktadır. Popüler olduğundan toplumun çoğu bunu Aselsan tarafından imal edilen Koral sistemine yorsa da Koral dışında Redet, Milkar ve platformların kendi bünyelerinde barındırdığı birden fazla elektronik harp podundan söz etmek mümkündür. Bu sistemler radarları köreltmek, sinyalizasyon sistemini bloke etmek ve radar dalgalarını engellemek suretiyle SİHA’ya tehdit bölgesinin içinde tehdit edilmeyeceği güvenli bir yol oluşturmaktadır. Bu sayede SİHA güvenle görevini icra edip tehdidi imha edebilmektedir. Kısaca mevcut tehdidin radarına göre kendisini vuran SİHA hiçbir zaman o bölgede bulunmamıştır.

https://tdefenceagency.com/wp-content/uploads/2020/10/Bolm%C9%99l%C9%99rimiz-dusm%C9%99n-texnikasini-m%C9%99hv-etm%C9%99y%C9%99-davam-edir-%E2%80%93-VIDEO.mp4

Serinin ikinci bölümünün de sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bir sonra ki bölümde başta Türkiye’nin yakın gelecek için takvime koyduğu İHA projeleri olmak üzere dünyadaki gelecek İHA konseptlerini inceleyeceğiz. Yazı ile ilgili yorum ve eleştirilerinizi kesinlikle belirtmenizi rica ederim.
Makaleyi hazırlarken kullandığım kaynakların ekseriyeti aşağıda kaynakçada mevcuttur.

YAZAR:TARIK KÜÇÜK


KAYNAKÇA

·     İnsansız Hava Araçları Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm// BilgeSAM

·         STM// İHA Sistemleri Yol Haritası Geleceğin Hava Kuvvetleri 2016-2050

·         Levent Kalyon, “Türkiye’nin Savunma Politikaları Üzerine: Kırmızı Kim?”, Nobel yayınları, Ankara 2010, s.298.

·         Tansel Zeynep Akalın, Nadir Bıyıkoğlu, “Türk Savunma Sanayii Tarihi: Başarıya Giden Yolu Kendi Pusulası ile Bulmuş Bir Endüstrinin Gelişimi – The History of Turkish Defence Industry: Development of An Industry that Found the Way of Success with Its Compass”, Milsoft yayınları, Ankara, 2010, s.84.

·         Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı, “Havacılık Sanayi”, Erişim 21.10.2012, http://www.hvkk.tsk.tr/TR/ IcerikDetay.aspx? ID=120 ·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “2007-2011 Stratejik Plan” Erişim 09.10.2012, http://www.ssm.gov.tr/ anasayfa/ kurumsal/ Documents/SP/cumhuriyet.html

·         Makine Kimya ve Endüstri Kurumu,”Tarihçe”, Erişim 21.10.2012, http://www.mkek.gov.tr/foSiteContent. aspx? iKodContent=51&iKodDil=1

·         Levent Kalyon, s.133.

·         Esra Şenel, “1975-1978 Yılları arasında Türkiye’ye uygulanan ambargonun Türk savunma sanayine ve teknoloji yönetimine etkisinin analizi”, Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 2010.

·         Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçılar Derneği (SASAD), “ Türk Savunma Sanayisi Tarihçesi”, Erişim 09.10.2012, http://www.sasad.org.tr/turk_savunma_ sanayisi_tarihcesi.html

·         Esra Şenel , “1975-1978 Yılları arasında Türkiye’ye uygulanan ambargonun Türk savunma sanayine ve teknoloji yönetimine etkisinin analizi”, 2010.

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Savunma Sanayi Gündemi, 2010 s.32, Erişim 22 Ekim 2012, http:// www.ssm.gov.tr/anasayfa/kurumsal/SSM%20Dergisi/ SSM_13_2010.pdf

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Savunma Sanayi Gündemi” (2010) s.37.

·         Sedat İ. Güldoğan, ‘Geri Dönüşü Olmayan Yol… Savunma Sanayii Neden Önemlidir?’ 2011 s.13, Erişim 23.10.2012 http://www.ostimsavunma.org/ Files/Attachments/OtherFiles/savunma-sanayi-gundemi-05012012170149.pdf

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı,‘2012-2016 Savunma Sanayi Stratejik Planı’, 2011 s. 17, Erişim, 01.11.2012

·         http://www.ssm.gov.tr/anasayfa/kurumsal/ Documents/SP/Sp2012_2016/index.html

·         Bkz. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, 2011, s.7.

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, 2011, s.7.

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, 2011.

·         İbrahim Sünnetçi, “İHA’lar ve Türkiye’nin İnsansız Havadan İstihbarat Çalışmaları” Savunma ve Havacılık Dergisi, 2009/2, Sayı:132, 75-80.

·         İbrahim Sünnetçi, “İHA’lar ve Türkiye’nin İnsansız Havadan İstihbarat Çalışmaları”

·         Bkz., Özcan Ertem, ANKA İHA hangardan çıkış töreni bilgilendirme toplantısı, Temmuz 2010.

·         İbrahim Sünnetçi, “İHA’lar ve Türkiye’nin İnsansız Havadan İstihbarat Çalışmaları” Savunma ve Havacılık Dergisi, 2009/2, Sayı:132, 75-80.

·         Tevfik Uyar, “ANKA Başarısı ve İnsansız Hava Araçları”, 18 Temmuz 2010.

·         İbrahim Sünnetçi, “İHA’lar ve Türkiye’nin İnsansız Havadan İstihbarat Çalışmaları”

·         Bkz., İbrahim Sünnetçi, “ANKA Kendini Kanıtlamaya Çalışıyor” Savunma ve Havacılık Dergisi, 2010/3, Sayı:139, 75-81.

·         Bkz., Özcan Ertem, ANKA İHA hangarda

·         Bkz., Murad Bayar, ANKA İHA Hangardan Çıkış Töreni konuşması, Temmuz 2010.

·         Vestel, “Efe’den Karayel’e”, 22.09.2011, Erişim 22 Ekim 2012, http://www.vestel.com.tr/miv/detail. aspx?cntID=948

·         Bkz., Savunma ve Havacılık Dergisi, “Taktik İHA’da İmzalar Atıldı”, 2010/6, Sayı:142, 91-92.

·         NTV, “İsrail’den Alınan İHA’lar İade Edilecek”, 27 Ekim 2012, Erişim 30 Ekim 2012, http://www.ntvmsnbc. com/id/ 25393020

·         Murat Bayar, “Bu Alanda Dünyada Üçüncü Ülkeyiz”, Air News Times ile söyleşi, 02 Ekim 2012.

·         Savunma Sanayi İcra Komitesinin 12 Temmuz 2012 tarihli Kararı için Bkz. http://www.ssm. gov.tr/anasayfa/hizli/ duyurular/PressReleases/ Documents/2012_1707Ssik.pdf

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, 2011, s.22.

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, 2011.

·         Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, 2011, s.37.

·         Evrim Ağacı, “ Yapay Zekaya Sahip Silahlar (YZSS) İnsanlığın Sonunu Getirebilir Mi?”, 05 Ağustos 2015, http://www.evrimagaci.org/fotograf/114/7685, (04 Ekim 2015).

·         Vikipedia, “Yapay zeka”,https://tr.wikipedia.org/wiki/Yapay_zek%C3%A2, (04 Ekim 2015).

·         George Friedman, “U.S. Defense Policy in the Wake of the Ukrainian Affair”, 08 Nisan 2014, STRATFOR, http:// www.stratfor.com/weekly/us-defense-policy-wakeukrainian- affair, (15 Eylül 2015) NATO Joint Air Power Competence Center (JAPPC), ·         “Strategic Concept of Employment for Unmanned Aircraft Systems in NATO”, 04 Ocak 2010.

·         Makine Kimya ve Endüstri Kurumu,”Tarihçe”, Erişim 21.10.2012, http://www.mkek.gov.tr/foSiteContent. aspx? iKodContent=51&iKodDil=1

·         Tevfik Uyar, “ANKA Başarısı ve İnsansız Hava Araçları”, 18 Temmuz 2010.

·         Vestel, “Efe’den Karayel’e”, 22.09.2011. ·         Bkz., Savunma ve Havacılık Dergisi, “Taktik İHA’da İmzalar Atıldı”, 2010/6.

Bu Yazıyı Paylaş
Sınıf öğretmeni olarak nice minik kalbe Türk milliyetçiliğini ve vatanseverliğini işleme, bunun yanında bilim-teknoloji iştahı kazandırma çabasındayım. Hem Tarih hem teknolojiye meraklıyım. Bilhassa Askeri teknoloji ve Savunma sanayi üzerine organizasyonlara katılıp firmalar ile çalışmalar yürüterek Türk Savunma Sanayi çorbasına az da olsa tuz katma gayesi içindeyim.
Yorum yap

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version