Hava Savunma Silahlarının Tarihsel Gelişimi

Utku Burak Katipoğlu - İcra Kurulu Üyesi
4 Dk. Okuma Süresi

İnsanlık bilinen tarihin her aşamasında kuşlar gibi uçmak istemiş ve bu doğrultuda çaba sarfetmiştir. Medeniyet uçma teknolojisine kavuştuğunda ise bunu ölümcül bir savaş aletine dönüştürmekte geç kalmamıştır. Fransızlar 18. yy’ın sonuna doğru savaşlarda hava balonları kullanmaya başlamıştır. Amerikan iç savaşı’nda da balonlar kullanılmış ve bunlara karşı önlemlerin alınmaya başlanmasıyla savaşın ortasında balon kullanımından vazgeçilmiştir. 1870 Fransız-Prusya savaşında da Fransızlar balonları kullanmışlar ama bu sefer Almanlardan karşılık görmüşlerdir. Almanlar tarihte bilinen ilk uçaksavarı geliştirerek bu balonlarla baş etmeye çalışmıştır.

Niuport’un düşürülmesinden hemen sonra çekilen bir fotoğraf.
  1. Dünya savaşına kadar havacılık gelişme göstermiş uçaklar icat edilmiş ve bu yeni icatlar ölüm makinesine dönüştürülmüştür. Bir savaşta uçak ilk kez Trablusgarp savaşında Italya tarafından Osmanlı ‘ya karşı kullanılmıştır. Osmanlı da bu savaşta İtalyan uçağı düşürerek ilk uçak düşüren ülke olarak tarihe geçmiştir.

Uçakların değeri anlaşıldıkça üretimleri artmış ve 1. Dünya Savaşı’nda yaygın olarak kullanılmıştır. Uçakların gelişimini hava savunma silahlarının gelişimi takip etmiş ve İngilizler bu alanda önemli gelişme sağlamıştır. Almanlar savaşın başında hava savunmaya önem vermemiş ve genellikle toplardan bozma hava savunma silahları kullanmışlardır. Bir ada ülkesi olan İngiltere ise hava savunmasına önem vermiş ve orijinal tasarımlara imza atmıştır. Özellikle Almanların Londra, Paris bombardımanları İngilizleri bu yönde gelişmeye teşvik etmiştir. O dönemlerde hava savunma silahlarının en önemli sorunu hedefi bulmaktı. Çünkü uçaklar 3 boyutta seri şekilde hareket eden makinelerdi.
Bu sorununu gören uzmanlar hedefleme alanına yönelmiş ve 2. Dünya savaşı’nda hedefleme yapabilen ilkel bilgisayar tarzı makineler kullanılmaya başlanmıştır.

8,8 cm FlaK 18/36/37/41
  1. Dünya savaşı başladığında havacılık büyük bir ivmeyle gelişmiş ve savaşın kaderini belirleyen unsur olmuştu. Elbette buna karşı hava savunma silahları da gelişmeye devam etti. Özellikle Almanların 88lik flak topları döneme damga vurmuş ve tarihin en bilinen toplarından biri olmuştur. 2. Dünya Savaşı’nda hava savunma unsurları düşmana önemli hasarlar vermeyi başarmışsa da saldırıları tamamen püskürtmeyi başaramamıştır. Müttefik hava saldırıları altında ezilen Almanlar bu duruma bir çare bulmak için Wasserfall hava savunma füzelerini tasarlamış ama seri üretime sokmayı başaramamışlardır.
  2. Dünya savaşıyla birlikte ortaya çıkan nükleer bomba tehditi hava savunmasından bir uçağın kurtulmasını bile kabul edemez duruma getirmiş, radarlar büyük ölçüde kullanılmaya başlanmış ve ABD şehirlerine toplardan oluşan hava savunmaları kurmuş ama topların artık hava araçlarına karşı eskisi kadar etkili olmamasıyla hava savunma füzeleri geliştirilmeye başlanmıştır.
    Bu çalışmalar sonucunda ilk operasyonel hava savunma füzesi Nike Ajax üretilmiştir.

Sovyetler de boş durmamış ve Almanlardan ele geçirdikleri Wasserfall teknolojisini geliştirip kendi sistemlerini üretmişlerdir. Sovyet yapımı olan S-75 Divina sistemi halen en çok üretilen hava savunma sistemi ünvanını elinde tutmaktadır.

Piorun MANPADS

Füze teknolojisinin gelişmesiyle hava savunma füzelerinin boyutları da küçülmüş ve MANPADS adı verilen bir kişi tarafından kullanılabilen sistemler ortaya çıkmıştır. Bu füzelerin en çok bilineni olan Amerikan yapımı Stinger Afganistan da Sovyetlere önemli kayıplar verdirtmeyi başarmıştır.

S300

Hava savunma sistemlerinin gelişmesiyle görünmez uçak teknolojisi ortaya çıkmış ve hava savunma sistemleri de bu duruma ayak uydurmaya çalışmıştır.Özellikle Rus S-300 ve S-400 sistemleri bu konuda iddialıdır ve S-300 sistemi Bosna Savaşı’nda Sırplar tarafından kullanılarak bir Amerikan görünmez uçağı olan F-117’yi düşürmeyi başarmış ve dünyayı şoke etmiştir.

Günümüzde füzelerin hızları sürekli arttırılmakta ve yeni radar teknolojileri geliştirilerek görünmez uçak tehlikesi minimum seviyeye indirilmek istenmektedir. Yine ülkeler için çok büyük bir tehlike olan kıtalar arası balistik füzelere karşı sistemler geliştirilmeye çalışılmaktadır. S-500 sistemleri bu doğrultuda geliştirilen bir teknolojidir ve yakın zamanda seri üretime geçmesi beklenmektedir.

Hava savunması özellikle hava gücü düşük olan ülkeler için hayati bir öneml teşkil etmektedir. Arap İsrail savaşlarında, Vietnam savaşı’nda Afganistan Savaşı’nda ve ülkemizin verdiği Suriye mücadelesinde bu sistemler ne kadar etkili olabileceğini kanıtlamıştır.

Bu Yazıyı Paylaş
By Utku Burak Katipoğlu İcra Kurulu Üyesi
Takip et:
https://www.linkedin.com/in/utkukatipoglu/
Yorum yap

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Exit mobile version