ABD Ankara Büyükelçiliği Doğu Akdeniz’de yıllardır Yunanistan ve Türkiye arasında sorun olan deniz yetki alanları konusunda son derece önemli bir açıklamada bulundu.
İşte Açıklamalar:
”Amerika Birleşik Devletleri, prensip gereği, diğer devletlerin deniz yetki alanlarıyla ilgili ihtilaflarda herhangi bir pozisyon almamaktadır. Sevilla Haritası’nın “hukuki statüsü” hususunda, Amerika Birleşik Devletleri, Sevilla Haritası’nın hukuki bir öneme sahip olduğunu düşünmemektedir. Avrupa Birliği’nin de Sevilla Haritası’nı hukuki bağlayıcılığı olan bir belge olarak değerlendirmediğini görmekteyiz.”
”Deniz yetki alanları, uluslararası hukuka dayalı olarak, ilgili devletler arasında varılan mutabakatla karara bağlanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, iyi niyetli diyalog ve müzakere anlayışını şiddetle desteklemekte ve Türkiye ve Yunanistan’ı, istikşafi görüşmeleri en kısa süre içinde yeniden başlatmaya teşvik etmektedir.”
Öte yandan ABD Atina Büyükelçiliği Mayıs 2020’de şu açıklamalarda bulunmuştu:
“ABD, adaların da kıtalarla aynı sahil faaliyetleri haklarına sahip olduğuna inanıyor. Bu sebeple ABD, deniz sınırlarının, geçen yıl Türkiye’nin yaptığı gibi tek taraflı olarak değil; diyalog yoluyla belirlenmesinden yana.”
SEVİLLA HARİTASI NEDİR?
Sevilla haritası, Rum-Yunan ikilisinin Türkiye’yi Akdeniz kıyılarına hapsederek izole etme hayallerinin temel araçlarından biri olarak kullanılıyor.
İspanya’nın Sevilla Üniversitesi beşeri denizcilik coğrafyası alanında uzman Prof. Juan Luis Suarez de Vivero tarafından hazırlandığı için üniversitenin adıyla anılan bu harita, Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’de kıta sahanlığı olarak hak iddia ettiği alan ile Kıbrıs Rum yönetiminin 2004 yılında ilan ettiği MEB’in sınırlarının AB’nin resmi sınırları olduğunu öne sürüyor.
Bu haritanın iddiasına göre, Meis Adası’ndan başlayan Yunan kıta sahanlığı güneye doğru Akdeniz’in ortasına kadar iniyor ve Türkiye’ye Antalya körfezi dışında bir çıkış fırsatı tanımıyor.
Türkiye, yüz ölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 kilometre, Yunan ana karasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan bir adanın 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratmasının rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez olmadığını vurgulayarak bu iddiaları reddediyor.
Mavi Vatan nedir?
Türkiye bütünlüğü ve haklarını temsil eden “Mavi Vatan” adını ilk defa 2006 yılında emekli Amiral Cem Gürdeniz’den geldi. Emekli Tuğamiral Cihat Yaycı, 2010 yılında yayınlanan “Temel Deniz Hukuku” kitabında bunu kaydetti. Türkiye’nin bütünlüğünü ve haklarını temsil etmekte. Gürdeniz, Mavi Vatan’ı temsil eden Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz‘den sular içeren dört pirinç vazo daha Atatürk’ün mezarının etrafına yerleştirilmesini önermekte.
Mavi Vatan, Türkiye’nin denizcilik yetki alanlarından bahsediyor. Bu, denizcilik yetki alanlarında haklarını ve çıkarlarını korumak anlamına gelir.
MAVİ VATAN’IN ÖNEMİ
Mavi Vatan, 2015’ten sonra Türk deniz stratejilerinde aktif silahlı kuvvetlerin temelini oluşturdu. Dış politikayı askerileştirmek için diplomasiyi geri plana atmak, Türkiye’nin sınır ötesi bir savunma alanını başlatmak ve bu strateji için bir askeri-sanayi kompleksinin geliştirilmesi ile karakterizedir.
